Ey asil vatandaş sakın boş dolapla yetinme!
:: Muhabbet Olsun :: Haberler
1 sayfadaki 1 sayfası
Ey asil vatandaş sakın boş dolapla yetinme!
Necati Doğru'nun bugünkü yazısıdır.
" Ey asil vatandaş sakın boş dolapla yetinme!Asil seçmen, onurlu vatandaş, egosunu aşmış yurttaş(!) Görüyorsun, seçim ortamına girdik. Yeni bir demokrasi sınavı vereceğiz.
Büyük düşün.
Seni kandırıyorlar.
Koyun yerine koyuyorlar.
Alçakgönüllük gösterip “yumuşak başlıyım... azla yetinirim” dediysen de “kim dedi ki uysal koyunsun...” Sen o yüce, asil, onurlu, demokrasimizin teminatı olan oyunu “sadece bir tane boş buzdolabına mı” satacaksın! “Satacaksın...” dediysem, yanlış anlama, gönül koyma, sen oyunu satmazsın, ölçer-biçer-ülkeyi kim iyi yönetecekse, kim çalmayacak, çırpmayacak, yemeyecek yedirmeyecekse, kim “bilimden-eşitlikten-insanlıktan-gelişmeden yanaysa” onlara verirsin! Onlar da sana bu seçimde “buzdolabı” verirler.
Bir boş dolap için...
Bir tek kanepe için...
Bir kıytırık ütü için...
Hiç o asil oy verilir mi?
Ey seçmen, böyle aşağılayıcı, horlayıcı, seni ötekileştirip, küçük görücü bir zulüm olabilir mi?
***
Seçime iki ay gibi kısa bir zaman kala “eski seçimlerde kara kömür, bir torba nohut, yarım çuval makarna vererek” çok ucuza kapattıkları oyları, rekabet yüksek olduğu için şimdi “buzdolabı... çamaşır makinesi... koltuk... kanepe...”ye döndürdüler. Ve bunu da “sosyal devletin hizmet çıtasını yükseltmesi” diye sunuyorlar.
Asil seçmen!
Onurlu vatandaş!
Büyük milletim!
Sorarım sana!
Bir “sosyal devlet” oyları almak için vatandaşına buzdolaplarını boş vererek sosyal devlet olabilir mi? En azından dolapları içini doldurarak vermesi gerekir. Seni, “boş bir buzdolabı” ile aldatmaya ve o kıymetli oyunu almaya çalıştıklarından anla ki, “sosyal devletin çıtasını yükseltecek” yeni bir örgütlenme yapmış değiller.
Valiler.
Kaymakamlar.
Belediye başkanları.
Parti başkanları.
Tunceli ilinden başlayarak, ailelerin buzdolabını her hafta; birinci kalite pirzola-biftek, birkaç çeşit peynir, sebze-meyve, 3-4 şişe iyi marka şarapla da doldurması gerekir. Sosyal devlet dediğimiz ancak her hafta kesintisiz olarak, babadan oğula, anneden kıza geçmecesine; boş dolapları da Türkiye Ailesi’ni Alman, İngiliz, İsviçre Ailesi gibi “yüksek tüketim kalıbına” ulaştıracak şekilde doldurabilmesidir.
***
Sosyal devlet dediğin; her Türk’e, doğar doğmaz ayda 2 bin dolar “atacağı oyların karşılığı” maaş bağlar. Oğlan ya da kız, büyüyüp 18 yaşına yani “oy atma” çağına gelinceye kadar ayda 2 bin dolar maaşı alır ve seçimlerden sonra da “sosyal devlete sahip olmanın” mutluluğu ve kıvancı içinde maaşlarını almaya devam ederler.
Asil seçmen!
Onurlu vatandaş!
Yüce Milletim!
Seni aşağılamalarına, “bir boş dolap için oyunu sattı” diye yaftalamalarına sakın göz yumma! Boş dolapla yetinemeyeceğin gibi Kuran Kursu ile de tatmin olma, her yıl hacca ve umreye götürmelerini de talep et. Kaçak binana verilecek tapuyla sevinme, her ay 2 bin dolar “sosyal devlet yaşam aylığını” da talep et.
Sakın çıtayı düşürme!
Yumuşak başlısın!
Fakat koyun musun!"
Alıntıdır.
" Ey asil vatandaş sakın boş dolapla yetinme!Asil seçmen, onurlu vatandaş, egosunu aşmış yurttaş(!) Görüyorsun, seçim ortamına girdik. Yeni bir demokrasi sınavı vereceğiz.
Büyük düşün.
Seni kandırıyorlar.
Koyun yerine koyuyorlar.
Alçakgönüllük gösterip “yumuşak başlıyım... azla yetinirim” dediysen de “kim dedi ki uysal koyunsun...” Sen o yüce, asil, onurlu, demokrasimizin teminatı olan oyunu “sadece bir tane boş buzdolabına mı” satacaksın! “Satacaksın...” dediysem, yanlış anlama, gönül koyma, sen oyunu satmazsın, ölçer-biçer-ülkeyi kim iyi yönetecekse, kim çalmayacak, çırpmayacak, yemeyecek yedirmeyecekse, kim “bilimden-eşitlikten-insanlıktan-gelişmeden yanaysa” onlara verirsin! Onlar da sana bu seçimde “buzdolabı” verirler.
Bir boş dolap için...
Bir tek kanepe için...
Bir kıytırık ütü için...
Hiç o asil oy verilir mi?
Ey seçmen, böyle aşağılayıcı, horlayıcı, seni ötekileştirip, küçük görücü bir zulüm olabilir mi?
***
Seçime iki ay gibi kısa bir zaman kala “eski seçimlerde kara kömür, bir torba nohut, yarım çuval makarna vererek” çok ucuza kapattıkları oyları, rekabet yüksek olduğu için şimdi “buzdolabı... çamaşır makinesi... koltuk... kanepe...”ye döndürdüler. Ve bunu da “sosyal devletin hizmet çıtasını yükseltmesi” diye sunuyorlar.
Asil seçmen!
Onurlu vatandaş!
Büyük milletim!
Sorarım sana!
Bir “sosyal devlet” oyları almak için vatandaşına buzdolaplarını boş vererek sosyal devlet olabilir mi? En azından dolapları içini doldurarak vermesi gerekir. Seni, “boş bir buzdolabı” ile aldatmaya ve o kıymetli oyunu almaya çalıştıklarından anla ki, “sosyal devletin çıtasını yükseltecek” yeni bir örgütlenme yapmış değiller.
Valiler.
Kaymakamlar.
Belediye başkanları.
Parti başkanları.
Tunceli ilinden başlayarak, ailelerin buzdolabını her hafta; birinci kalite pirzola-biftek, birkaç çeşit peynir, sebze-meyve, 3-4 şişe iyi marka şarapla da doldurması gerekir. Sosyal devlet dediğimiz ancak her hafta kesintisiz olarak, babadan oğula, anneden kıza geçmecesine; boş dolapları da Türkiye Ailesi’ni Alman, İngiliz, İsviçre Ailesi gibi “yüksek tüketim kalıbına” ulaştıracak şekilde doldurabilmesidir.
***
Sosyal devlet dediğin; her Türk’e, doğar doğmaz ayda 2 bin dolar “atacağı oyların karşılığı” maaş bağlar. Oğlan ya da kız, büyüyüp 18 yaşına yani “oy atma” çağına gelinceye kadar ayda 2 bin dolar maaşı alır ve seçimlerden sonra da “sosyal devlete sahip olmanın” mutluluğu ve kıvancı içinde maaşlarını almaya devam ederler.
Asil seçmen!
Onurlu vatandaş!
Yüce Milletim!
Seni aşağılamalarına, “bir boş dolap için oyunu sattı” diye yaftalamalarına sakın göz yumma! Boş dolapla yetinemeyeceğin gibi Kuran Kursu ile de tatmin olma, her yıl hacca ve umreye götürmelerini de talep et. Kaçak binana verilecek tapuyla sevinme, her ay 2 bin dolar “sosyal devlet yaşam aylığını” da talep et.
Sakın çıtayı düşürme!
Yumuşak başlısın!
Fakat koyun musun!"
Alıntıdır.
yakamoz- Moderator
- Mesaj Sayısı : 1316
Kayıt tarihi : 02/12/08
Nerden : Adapazarı
Geri: Ey asil vatandaş sakın boş dolapla yetinme!
"Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel Türkiye'nin istikbaline, kendi benliğine, millî an’anelerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir." Gazi Mustafa Kemal ******
yakamoz- Moderator
- Mesaj Sayısı : 1316
Kayıt tarihi : 02/12/08
Nerden : Adapazarı
Similar topics
» ASIL GERÇEĞİ YARIN
» F1'i sakın tuşlamayın
» Sakin Büyüme Bebek...
» Sakın sesini çıkarma!!
» Halim Bahadır - Büyüme Sakın Küçük Kız
» F1'i sakın tuşlamayın
» Sakin Büyüme Bebek...
» Sakın sesini çıkarma!!
» Halim Bahadır - Büyüme Sakın Küçük Kız
:: Muhabbet Olsun :: Haberler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz