Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ŞİİR

2 posters

Aşağa gitmek

ŞİİR Empty ŞİİR

Mesaj tarafından Nevzat HARMANCİ C.tesi Mart 07, 2009 8:29 pm

Her satırı
mendireğe dizili karabatağa benzeyen
bir mektup bırakarak
balıkçı koyundan
sisler içinde uzaklaşan kayık gibi
bir sabah usulca ayrıldın
koynumdan

Bütün yolcularını
boğaz köprüsünün çaldığı
araba vapurunun
boş seferleri
gibi yalnızca rüzgar
gezinir sensiz
yüreğimde

Durgun bir sudur aslında deniz
ki çocukların
acemi oltalarını denedikleri
kuytu bir iskelenin
tahtaları altına yazdığım
ayrılık şiirini okudukça
dalgalanır.






İşte Gidiyorum

Belki son bir şey söylemek isterdin birilerine
Dert etme... Ben söyledim işte senin yerine

İşte gidiyorum...
Karşılıksız bir aşka kurban ettim ömrümü!
İşte gidiyorum,
Toprak alsın benim de bu hazin öykümü...

İşte gidiyorum... gurbet yorgunu gövdemi,
Çukura kim indirecek?
İşte gidiyorum,
Bu menfur cinayeti, şimdi çıkıp kim üstlenecek?

Çürüdü gözlerim,
Çürüdü yüreğim, bu yağmurlu şehirde.
İşte gidiyorum,
Beni kaldırın, hicran kalsın teneşirde.

Size, yüzyallardır sesini kaybetmiş
Bir türkü söyleyecektim;
Ve bir yayla rüzgarı şefkatiyle
Kirpiğinizin ucundan öpecektim...

Bir masum türküydü sadece
Yüz binlerce mağdurun gönlünde;
Belki söyleriz hep birlikte
Belki... mahşerin birinci gününde.

Nasıl sevmiştim hepinizi,
Nasıl böyle oldu akıbetim?
Ve nasıl çöle döndü,
O benim gül-gülistan memleketim?

İşte gidiyorum,
Hiçbiriniz, hiçbir dilde beni anlamadınız.
Ben başımı verdim, sizinse
İnsafsız bir linç oldu karşılığınız.

İşte gidiyorum,
Penceresiz bir dünyanın bilinmez labirentine...
İşte gidiyorum,
''Saçlarındaki yıldızları artık koparabilirsin anne!''

Sonunda kaptırdım gönlümü
Ölüm denen o kaypak türküye.
Ve işte kurtuldun benden
Şen olasın ey sevgilim; Türkiye!

Elbet benim de vardı,
Kendime ve yurduma dair umutlarım.
Belki bıraktığım yerden sürdürür;
Dostlarım, karım ve çocuklarım...

Çatladı yüreğim, çatladı sazım.
Demek ki böyleymiş yazım.
Sizlere armağan olsun
Sizlerden ödünç aldığım bu yürek sızım.

Bu nasıl hapis Tanrım
Sabah-sabah bu ne hikmet, bu ne sis?
Kalbime son mermiyi sıkmak
Sana mı düştü, ey güzel Paris?

İşte gidiyorum,
Kalmadı söyleyecek son bir sözüm.
Dediğiniz gibi olsun be!
Dediğiniz gibi olsun gözüm!

İşte gidiyorum,
Tükenmişti inancım, bu nankör hayata dair.
Belki benim için birkaç mısra döktürür
Hayaloğlu diye bir şair!..


En son Nevzat HARMANCİ tarafından Paz Mart 08, 2009 7:44 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Nevzat HARMANCİ
Nevzat HARMANCİ

Mesaj Sayısı : 461
Kayıt tarihi : 17/01/09
Yaş : 55
Nerden : karaman konya/eregli ist

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

ŞİİR Empty BOŞVER

Mesaj tarafından yabgu_ C.tesi Mart 07, 2009 9:52 pm

Güneşte Teselli

Her adımda bir adam küçülüyorum,
Her adımda bir kadın uzaklaşıyorum senden.
Seni sevmekten cok,sana alışmasını bekliyorum zamanın.
O sana alışınca başımdan aşağı daha kolay akacak,
'AŞK' kazanacak.
Hep bu slogan ağzımda,başımda dimdik.
Hep yukarı bakıyorum.
Herkesin sandığı gibi güçlülüğüm değil bu,
Ben sadece güneşte teselli arıyorum.

teselli arıyanlara...
yabgu_
yabgu_

Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 07/03/09
Yaş : 43

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

ŞİİR Empty Geri: ŞİİR

Mesaj tarafından yabgu_ C.tesi Mart 07, 2009 10:11 pm

MACERA

Küçüktüm,küçücüktüm,
Oltayi attım denize;
Bir üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.
Bir uçurtma yaptım,telli duvaklı;
Kuyruğu ebemkusağı renginde;
Bir saliverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm.
Büyüdüm,işsiz kaldım,aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanlarin icine,
İnsanları gördüm.
Ne yardan gecerim,ne serden;
Ne denizden,ne gökyüzünden ama...
Bırakmıyor son gördügüm,
Bırakmıyor geçim derdi.
Oymuş,diyorum,zavalli şairin
Görüp göreceği.

Orhan Veli KANIK
yabgu_
yabgu_

Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 07/03/09
Yaş : 43

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

ŞİİR Empty Geri: ŞİİR

Mesaj tarafından yabgu_ C.tesi Mart 07, 2009 11:06 pm

ASIM

__Şimdi,oğlum kızacaksın ya ,fakat ,boş ne desen;bu rezalet beni meyus ediyor atiden.Hale baktıkca adam kahraluyor,elde değil;Bizi kim kurtaracak,var mı ki bir başka nesil?
__Asım'ın nesli,Hocam ,
__ Nerde!
__Hayır,haksızsın!
Galiba oğlan'a pek fazla bugünler hırsın?
__Asım'ın nesli...diyorsun.Ne uzun boylu hayal!
__Asım'ın nesline münkaad olacak istikbal.Sana vicdanımı açtım okudum ,dinlesene;Söyleten başkasıdır ,bakma ,Hocam , söylesene.
__Ne kehanet bu?
__Bilirsin ki değil mutadım.
__Güzel amma ,ne faziletleri var evladım?
__Ne fazilet mi?Çocuklar koşuyor ,aç çıplak,Cepheden cepheye arslan gibi hiç durmıyarak.Yine vardır bir Ölüm korkusu arslanda bile;Yüzgöz olmuş bu çocuklar ölümün şahsiyle!Cephenin her biri bir kıt'ada ,etrafı deniz;Kara dersen daha dehşetli : Ne yol var ,ne de iz.Harekatın görüyorsun ya ,Hocam ,en kolayı,Yalnayak Kafkas'ı tutmak,baş açık Sina'yı! Yapılır zannediyorsan,bakalım ,sen de soyun ...Kıt'a kapmak köşe kapmak değir artık bu oyun.

Şu Boğaz Harbi Nedir?Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların Yükleniyor dördü beşi,
_Tepeden yol bularak geçmek için Marmara 'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde _ gösterdiği vahşetle <<bu: bir Avrupalı>>
Dedirir__ yırtıçı, his yoksulu ,sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş ,açılıp mahpesi ,yahud kafesi!

Eski Dünya,Yeni Dünya ,bütün akvam-ı beşer,
kaynıyor Kum gibi ,tufan gibi;mahşer mi hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihanın duruyor karşısında,
Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Cehreler başka ,lisanlar ,deriler rengarenk;
Sade bir hadise var ortada:Vahşetler denk.
Kimi Hindu,kimi yamyam,kimi bilmem ne bela...
Hani,taüna da züldür bu rezil istila !
Ah o yirminci asır yokmu ,o mahluk-u asil,
Ne kadar gözdesi mevcud ise hakkıyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına.
Maske yırtılmasa hala bize afetti o yüz ...
Medeniyyet denilen KAHPE ,hakikat ,yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe mevekkel esbab,
Öyle müthiş ki: eder her birti bir mülkü harab.

Öteden şaikalar parçalıyor afakı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'makı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor Göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam;
Atılan her lağamın yaktığı :yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler ,Ölü püskürmede yer;
O ne müthiş tipidir:savrulur enkaaz-ı beşer...

Kafa,göz,gövde,bacak,kol,çene,parmak,el ,ayak,
Başanır sırtlara vadilere ,sağnak sağnak,
Saçıyor zırha bürünmüş de o namerd eller,
Yıldırım yaylımı tufanlar,alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.
Top tüfekten daha sık,gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabya ister,ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu.haşa edecek kahrına ram?
Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkam.

Sarılır,indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun2-u beşer;
Bu göğüslerse Huda'nın ebedi serhaddi;
<< O benim sun'u bediim ,onu çiğnetme !>>dedi.
Asım'ın nesli ... diyordum ya ...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu ,çiğnetmeyecek.

Şüheda göğdesi ,bir baksana ,dağlar ,taşlar...
O , rükü olmazsa ,dünyada eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor;
Bir hilal uğruna ya Rab ,ne güneşler batıyor!
Ey ,bu topraklar için toprağa düşmüş asker !
Gökten ecdad inerek öpse o pak anlı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in arslanları ancak ,bu kadar sanlı idi...
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
<<Gömelim gel seni tarihe!>>desem , sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...
seni ancak ebediyyetler eder istiab.
<<Bu taşındır>> diyerek Kabe'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da gecirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namiyle,
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle;
Mor bulutları açık türbene çatsam da tavan
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan;
Sen bu avizenin altında ibürünmüş kanına,
Uzanırken ,gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecri ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi ,akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.

Sen ki,son ehl-i salibin kırarak savletini,
şarkın en sevgili sultanı Salahaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki, İslamı kuşatmış ,boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünle kırıp parçaladın:
Sen ki ,ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki . a'sara gömülsen taşacaksın....HEYHAT,
Sana gelmez bu ufuklar ,seni almaz bu cihad...
Ey şehid oğlu şehid ,isteme benden makber,
Sana aguşunu açmıs duruyor Peygamber.

Mehmet Akif ERSOY
yabgu_
yabgu_

Mesaj Sayısı : 5
Kayıt tarihi : 07/03/09
Yaş : 43

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

ŞİİR Empty Geri: ŞİİR

Mesaj tarafından Nevzat HARMANCİ Paz Mart 08, 2009 7:41 pm

özgür kardeşim eline yüreğine sağlık paylaşımın için tşk
Nevzat HARMANCİ
Nevzat HARMANCİ

Mesaj Sayısı : 461
Kayıt tarihi : 17/01/09
Yaş : 55
Nerden : karaman konya/eregli ist

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz